İsrail Başbakanı, yedek askerlerin eğitime katılmayı reddetmesini “varoluşsal bir tehdit” olarak nitelendirdi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yargının yetkilerini sınırlayan hükümet düzenlemelerine atıfta bulunarak yedek askerlerin askeri tatbikatlara katılmayı reddetmesinin “varoluşsal bir tehdit” oluşturduğunu söyledi.
Netanyahu, Musevilik için kutsal Purim günü dolayısıyla katıldığı programda konuştu.
Netanyahu, hükümetin yargı düzenlemeleri doğrultusunda savaş pilotları ve siber güvenlik uzmanları da dahil olmak üzere İsrail ordusuna bağlı yedek erlerin eğitimlere katılmayı reddettiğine değinerek, “askeri görevi reddetmenin mümkün olmadığını” ve bunun ” İsrail için varoluşsal tehdit”.
İsrail Başbakanı, “Bu toplumda protestoya yer var, anlaşmazlığa yer var ama görevi reddetmeye yer yok” dedi. dedi.
Görevi reddeden askerlerden yanıt
Ynet internet sitesinin haberine göre, hükümetin yargı düzenlemesine karşı çıkan ve eğitimlere katılmayı reddeden yedek askerler, yaptıkları ortak açıklamada Netanyahu’ya tepkilerini dile getirdi.
Yedekler, “Diktatörce darbe yaparken bize ulusal birlik konusunda yalan söylemeyin, bizi isyancılar ve ulusal tehditler olarak göstermeyin. Bir diktatörlüğe hizmet etmeye istekli olmayacağız.” ifadeler yer aldı.
İsrail ordusunda görev yapan 37 yedek savaş pilotu, yargının yetkilerini kısıtlayan yasa tasarısına tepki olarak 8 Mart’ta yapılacak eğitime katılmayacağını açıkladı.
İsrail medyası ayrıca İsrail ordusunun hayatta kalan tüm hava kuvvetleri komutanlarının Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’a “ülkedeki gelişmelerden endişelerini dile getiren” ve savaş pilotlarının adımlarını destekleyen bir mektup gönderdiklerini bildirdi.
Aynı durumda İsrail ordusuna bağlı siber güçlere bağlı albay, teğmen ve tümgenerallerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 150 işçinin adli düzenleme durdurulmadığı takdirde bundan sonraki eğitimlere katılmayacağı bildirildi.
İsrail ordusunda yer alan farklı kuvvet ve birliklerden bazı yedek askerler de yargı düzenlemesine aykırı olarak eğitimlere katılmayacağına dair açıklamalarda bulundu.
İsrail ordusu ve istihbaratı gibi güvenlik bürokrasisinin aktif ve emeklilerini temsil eden kümeler, farklı zamanlarda Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı ortak açıklamalar yaptı ve bazıları yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolara katıldığını duyurdu.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı ‘yargı reformu’
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sona erdirecek ve yargının yargıçların seçimi üzerindeki etkisini azaltacak bir yasa tasarısını planladıklarını duyurdu.
Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin yargının bazı yetkilerini Parlamento’ya devretme girişimleri, hükümet ile Yargıtay başta olmak üzere İsrail yargısı arasında gerginliğe neden oldu.
Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan Yargıtay, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” muhalefet gerekçesiyle Meclis’ten geçen yasaları bozma yetkisine sahiptir.
Netanyahu hükümeti, Yargıtay’ın Meclis’ten geçen yasaları bozma yetkisini kaldıracağını açıkladığı yargı düzenlemesinde belirtti.
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine yönelik itirazlarını yazılı olarak sunarken, kaygılarının “kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması” üzerinde yoğunlaştığını paylaştı.
Başkan Isaac Herzog, hükümetin yargı düzenlemesi konusunda fikir birliğine “yakın” olduğunu söyledi. Buna rağmen muhalefet liderleri, hükümetin düzenleyici yasama sürecini durdurmadan müzakereleri reddettiklerini açıkladılar.
Ülkede, Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine ve sağcı politikalarına karşı 9 haftadır her cumartesi günü kitlesel gösteriler yapılıyor.
Başta Tel Aviv olmak üzere ülkenin onlarca noktasında ve Hayfa, Batı Kudüs, Birussebi ve Netanya gibi büyük şehirlerde düzenlenen gösterilere on binlerce İsrailli katılıyor.